7 Eylül 2007 Cuma

Nejat İşler - Barda filminin ropörtajı

Nejat İşler bu sefer çok 'kötü' olacak
'Aliye' dizisinden sonra hemen bir sinema filmine başlayan Nejat İşler; bu kez yardımsever ve romantik bir aşık değil, 'kötü adam'....

Futbol ile bar mekanının iç içe geçtiği 'Barda' filminde, Nejat İşler oyunculuk sınırlarını zorlamaktan çok hoşnut ve "Yeni bir şey deneyeceğim, bayağı korkuyorum" diyecek kadar da heyecanlı... Filmin yönetmeni, günlerce tartışılan 'Kurtlar Vadisi Irak'a imzasını atan Serdar Akar. Ve İşler, kişisel bir projeyle karşımıza çıkan Akar'a "Cehenneme çağırsa giderim" diyecek kadar güveniyor... 'Barda' filminin günümüzdeki şiddet ve adalet kavramını şiddetli ve sert bir üslupla sorgulayacağını belirten genç oyuncu için insanlığın varoloşu kadar eski olan bu sorunların kesin bir yanıtı yok! Filmdeki gibi özel yaşantısında da futbol oynamayı seven, ayrıca koyu bir Fenerbahçeli olan Nejat İşler ile filmin setinde görüştük, oyunculuk ve kısa film çekme sevdası üzerine konuştuk.

* Serdar Akar sekiz yıl önce 'Gemide' gibi sinemamızda kilometre taşı oluşturan bir film yaptı. 'Barda' filminde rol almayı kabul etmenizde bunun önemi olmuştur değil mi? Öncelikle Serdar dostumuz, arkadaşımız. Bir de ben onu daha tanımazken küçük bir birlikteliğimiz var. 'Gemide' ile Altın Portakal'ı aldığı zaman ben Serdar'ı tanımaz etmezdim ama İstanbul'da birlikte küçük bir kutlama yapmıştık. Nihayet, sinemamızda bir şeyler oluyor, birileri yeni bir şeyler yapıyor diye çok etkilenmiştim. Yani 'Barda'nın da hayata geçmesi sevindirici bir gelişme. Zaten Serdar cehenneme çağırsa giderim. Daha doğrusu Serdar ve onun gibi; derdi, yeni ve samimi bir bakışı olan, dişe dokunur işler yapmaya çalışan herkesle çalışmaya hazırım.

KURTLAR VADİSİ TEKLİF EDİLSEYDİ DÜŞÜNÜRDÜM

* Serdar Akar, birlikte yola çıktığı Yeni Sinemacılar'dan ayrıldı, sonra 'Kurtlar Vadisi Irak'ta' gibi çok tartışılan bir filme imza attı. Şimdi yine kişisel bir sinema yapıyor. Bunun seçiminizde bir rolü var mı, yoksa o ne yaparsa yapsın oynarım görüşünde misiniz? 'Kurtlar Vadisi' gibi bir şey zaten bana gelmedi. Gelseydi o

zaman durumu değerlendirirdim. 'Barda' projesi teklif edildiği için sevinçliyim tabii ki. Ayrıca Serdar yeni bir sinemacı. Şirketinin adının 'Yeni Sinemacılar' olup olmaması çok önemli değil. Zaten 'Yeni Sinemacılar' bir niyet. Bu film de bunlardan birisi.

* Görece küçük bir bütçe ve özgürce kendi öyküsünü filme çektiği için 'özüne' döndü gibi tanımlar yapıyoruz da... Şöyle söyleyeyim, ilk filmin adı 'Gemide', şimdi de 'Barda'... Bu da niyetini belli ediyor. İYİ

YAZILMIŞ KÖTÜYÜ OYNAMAK MÜTHİŞTİR

* Filmde 'kötü adamların elebaşı' rolündesiniz. İyi bir 'kötü adam' rolü her zaman bir aktöre cazip geliyor değil mi? Evet... 'Dişi' rol deriz biz buna. Bir şeyler yapmayı deneyeceğiz, bakalım... İyi adamlar pek 'dişi' değillerdir, kapalı rollerdir onlar. İyi yazılmış bir kötü adamı oynamak ise müthiştir. Bu rol benim için de bir laboratuvar çalışması olacak bir anlamda, farklı şeyler deneyeceğim. İnşallah güzel şeyler çıkar ortaya.

* Kötü adam rolünün zorluğu seyirciyle empati yaratabilmesinde sanırım değil mi? Aynı kişideki iyi ile kötü arasındaki çelişkiyi göstermeli. Elbette. Ben inanarak oynayacağım. O karakterin haklı olduğuna inanmadan içine giremem.

* Karikatür misali bir kötülük inandırıcı olmuyor zaten... Evet, öyle bir şey yapamayız.

* Filmde şiddet ve adalet kavramı 'şiddetli' bir şekilde tartışılacak değil mi? Sert ve şiddetli bir film bu. Büyük ihtimalle şiddet ve adalet kavramlarının yanıtı verilmeyecek, bırakılacak. Çünkü cevapsızdır bu sorular. Adalet ve hukukun durumu ve sorunları sadece bizim ülkemize ait bir şey değil. Cevabı verilemeyen, çok eski sorular bunlar. Her gün çok karşılaştığımız ama kendi başımıza kaldığımızda oturup da pek sorgulamadığımız şeyler. Biraz düşündürecek bir film.

* Provalarda iyiler ve kötüler karşılıklı nasıl çalışıyorsunuz? Enterasandır, herkes çok enerjik, çok iştahlı. Daha ilk provada saflar belirginleşmeye başladı.

* Filmde 'kötü adamların elebaşı' rolündesiniz. İyi bir 'kötü adam' rolü her zaman bir aktöre cazip geliyor değil mi? Evet... 'Dişi' rol deriz biz buna. Bir şeyler yapmayı deneyeceğiz, bakalım... İyi adamlar pek 'dişi' değillerdir, kapalı rollerdir onlar. İyi yazılmış bir kötü adamı oynamak ise müthiştir. Bu rol benim için de bir laboratuvar çalışması olacak bir anlamda, farklı şeyler deneyeceğim. İnşallah güzel şeyler çıkar ortaya.

* Kötü adam rolünün zorluğu seyirciyle empati yaratabilmesinde sanırım değil mi? Aynı kişideki iyi ile kötü arasındaki çelişkiyi göstermeli. Elbette. Ben inanarak oynayacağım. O karakterin haklı olduğuna inanmadan içine giremem.

* Karikatür misali bir kötülük inandırıcı olmuyor zaten... Evet, öyle bir şey yapamayız.

* Filmde şiddet ve adalet kavramı 'şiddetli' bir şekilde tartışılacak değil mi? Sert ve şiddetli bir film bu. Büyük ihtimalle şiddet ve adalet kavramlarının yanıtı verilmeyecek, bırakılacak. Çünkü cevapsızdır bu sorular. Adalet ve hukukun durumu ve sorunları sadece bizim ülkemize ait bir şey değil. Cevabı verilemeyen, çok eski sorular bunlar. Her gün çok karşılaştığımız ama kendi başımıza kaldığımızda oturup da pek sorgulamadığımız şeyler. Biraz düşündürecek bir film.

* Provalarda iyiler ve kötüler karşılıklı nasıl çalışıyorsunuz? Enterasandır, herkes çok enerjik, çok iştahlı. Daha ilk provada saflar belirginleşmeye başladı.

Hiç yorum yok: