7 Eylül 2007 Cuma

Nejat İşler ropörtaj-2


Hem televizyon ekranlarının hem de beyazperdenin en beğenilen ve en başarılı oyuncularından olan Nejat İşler, Barda filminde olabilediğince kötü ve acımasız bir karakteri canlandırıyor.

FOTOĞRAFLARLA NEJAT İŞLER
İlk filmi Mustafa Hakkında Herşey’de işkence gören bir taksi şoförünü oynarken şimdi de barda esir aldıkları gençlere türlü işkenceler yapan çetenin lideri rolünde izliyoruz kendisini. “Eskiden gerçek hayatta şiddet uygulamıştım, ama hiç hoşuma gitmedi ve bana kaybettirdi” diyen Nejat İşler’e şiddet uygulamak ve kötü adam olmak bu kez kazandırmışa benziyor; Barda’da görülmesi gereken, müthiş bir performans sergilemiş. Nejat İşler’le Barda filmini, şiddeti, adalet kavramını ve gelecekle ilgili planlarını konuştuk.
Bu projeyi kabul etmenizin arkasında hangi nedenler yatıyor? Senaryo mu, Serdar Akar mı, yoksa oynayacağınız karakteri sevmiş olmanız mı?
-Serdar'la çalışma fırsatını kaçırmak istemedim. Son yıllarda atılım yapan Türk sinemasının öncü yönetmenlerinden olduğunu düşünüyorum.


Barda filmini tek bir cümleyle anlatsanız, ne dersiniz?
-Neden artık bir arada yaşamayı beceremiyoruz, diye soruyor film bence.
Barda ne kadar sert bir film oldu? Sizi gerek çekimler sırasında gerekse filmi izlerken en çok etkileyen sahne hangisiydi?
-Durumun gerektirdiği kadar şiddet olduğunu söyleyebilirim. Beni en çok etkileyen şey film çekilirken, sadece oyuncuların değil, tüm ekibin sahnelere yoğunlaşmasıydı. Görüntü yönetmeni Mehmet Aksın'ın tüylerinin gerçekten dikildiği anları hatırlıyorum.
Film izleyenleri hangi yönüyle rahatsız edecek?
-Çaresizlik rahatsız edecektir herhalde. Galada siniri bozulup gülenleri gördüm.
Şiddeti ve adalet kavramını sorgularken nasıl bir yol izliyor film?
-Şiddetten ziyade adalet kavramının kişilere ve pozisyonlara göre değişmesini sorguluyor. Şiddeti uygulayanların, şiddete maruz kalanların ve yargı unsurlarının farklı adalet anlayışlarına sahip olması düşündürücü.

YAŞAM VE KAVGA BİRLİKTE ANILIYOR
Barda, izleyenlerin hayatında bir değişiklik yapacak bir film mi?
-Hepimiz dünyanın daha güzel bir yer olması için yapıyoruz işlerimizi. Her zaman umudumuz insanları olumlu anlamda etkilemektir. Ama bunu başarmanın, kötü örnek olmaktan daha zor olduğunu söylemeliyim. Kötülük, iyilikten daha yetenekli örgütlenmede. ‘Yaşam’ kelimesinin yanına en çok konulan kelimenin ‘kavga’ olduğu günümüzde insanlar savunma ve saldırı taktiklerinden etkileniyorlar. Hepimiz iyi birer savaşçı olmaya çalışıyoruz. Bu filmin de insanları sokağa çıkmaya, eğlenmeye, korkusuz ve tasasız yaşamaya cesaretlendirmediği çok açık. Gerçekten üzgünüm.
Nasıl hazırlandınız role?
-Öncelikle, sıradan herhangi bir insanın da birini öldürebileceğini kafama koydum. Sonra bu sıradan adamın yaptığı işi, oturduğu evi, ailesini, arkadaşlarını, dinlediği müziği, çalışmadığı zaman neler yapabileceğini düşündüm. Truman Capote'nin gerçek bir olaya dayalı kitabı Soğukkanlılıkla’yı verdi bir arkadaşım. Onu okumak yararlı oldu. Ama aslolan fikir, sevimli ya da öykünebilinecek, suistimale açık ya da karikatürize bir kötü adam yaratmamaktı. Serdar'la bunda mutabık olduktan sonra giriştik işe.

EĞİTİMSİZ, İŞSİZ, YANİ POTANSİYEL SUÇLU
Selim gibi adamları ne kadar tanıyorsunuz?
-Şu son suikast olayında yakalananlardan biri "Eğitimsizim, işsizim, yani potansiyel suçluyum" diyordu gazetecilere. Bu tanım, nereye kafanızı çevirseniz görebileceğiniz, aynı bakkaldan ekmek aldığınız, aynı televizyon programlarını seyrettiğiniz, aynı takımın maçlarına gittiğiniz, aynı metroya, otobüse, dolmuşa bindiğiniz bir sürü insanı kapsıyor. Sorun zaten toplumun içinden tek tük suçlunun çıkması değil, suçun sıradanlaşması. Metropol insanı içten içe her gün suç olduğunu bildiği şeyleri geçiriyor içinden. Evet Selim gibileri iyi tanıyorum, en azından yakalanana kadar. Hapishane görmüş tanıdıklarım da oldu ayrıca.
Daha önce birine karşı şiddet uygulamış mıydınız?
-Uygulamadım diyemem. Ama hoşuma gitmediği ve bana kaybettirdiği kesin. Kendimi savunurken bile şiddetin çok can sıkıcı olduğunu düşünüyorum.

ŞİDDETİN NEDENİ AÇLIK VE TATMİNSİZLİK
İnsanlar neden şiddete başvuruyor sizce?
-Galiba en kolay mazeret bulunabilecek eylem şiddet. Bir sürü şey yüzünden şiddete başvurduğunu söyleyen insan var. Ben "açlık" ve "tatminsizlik" derim. En altta bunlar vardır.
Filmin kötü adamı olmak nasıl bir duygu? İyi karakterleri mi yoksa kötü adamları oynamayı mı daha çok seviyorsunuz?
-Kötü adam rolleri daha oyuncaklı, daha imkanlıdır. Sever oyuncular kötüleri. Açıkcası benim bir tercihim yok. Derinlikli, samimi ve gerçek karakterler olsun da ne olursa olsun.
Çağan Irmak'la tekrar aynı seti paylaşmak nasıldı?
-Çağan'ın oyunculuk yapmayı sevdiğini düşünüyorum. Aslında kamera önü için enteresan bir enerjisi var.
Kariyerinizde pişmanlıklarınız var mı? Dizi olsun, sinema olsun hep istediğiniz işlerde mi yer aldınız?
-Elbette var pişmanlıklarım. Genelde iş başlamadan vaadedilen şartlar, işin içinde değişir. Çok fazla değişmişse rahatsız olur gitmek istersin. Sabah uyandığımda işe gitmek yerine ölmeyi istediğim oldu benim de.
Hem televizyon ekranlarının hem de beyazperdenin en beğenilen ve en başarılı oyuncularından olan Nejat İşler, Barda filminde olabilediğince kötü ve acımasız bir karakteri canlandırıyor.

Hiç yorum yok: